1956 yılında başlayan bu başarı öyküsünün kurucusu olan Platin Doğan, hayata marangoz çıraklığıyla başlar. Kalfalık döneminde bilardo oyunculuğuna ilk adımını atar. Usta oyuncularla yapmış olduğu maçlar sayesinde, bilardo tecrübesi artar ve üstün başarılar elde eder. Bilardo tecrübesinin artması ile birlikte, Avrupa masalar da dahil olmak üzere hiçbir masada istediği performansı elde edemez. Bu olay, Platin Doğan’ın kendi bilardo masasını üretme kararını almasına sebep olur.
Usta bir bilardocunun ancak kaliteli ve hassas bir masada yetişeceğine inanan Platin Doğan, ilk yapmış olduğu bilardo masasıyla beraber hayatının akışını tamamen değiştirmiştir. Kendisine yaptığı ilk bilardo masasından sonra gelen talepler doğrultusunda, bilardo masası yapmak mesleği haline gelmiş ve tümüyle bilardo masası imalatına yoğunlaşmıştır.
O dönem İstanbul’da, yerli bilardo masaların yanısıra Fransız ve İngiliz bilardo masa üreticilerinin masaları kullanılıyordu. 1956 senesinde, bu masalar arasında en hassas bilardo masalarını üreten Platin Doğan, Platin Bilardo adı altında kısa sürede aranan bir marka olmayı başarır. İç piyasadaki tüm talepleri karşılayan Platin Bilardo, ürettiği Platin Bilardo masaları sayesinde bugün yurdumuzun dört bir yanında bilardo tutkunu binlerce gencin en iyi performanslarıyla top yuvarlamasını sağlamıştır.
“Bilardo bir akıl oyunudur, geometrik bir oyundur” diyen Platin Doğan, bilardoyu “Bir sihirli değnek ve ucundaki rengarenk toplarla oynanan bir spor” olarak tanımlıyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: “Salt bir oyun değil, bir spordur. Hem de en asil,en şık sporlardan biridir. Öyle bir spor düşünün ki matematiğin ve mekaniğin kuralları en üst düzeyde kullanılabilsin ve kafa ile bedenin büyük beceri ve uyumu, estetik hareketlerle birden fazla topa intikal ettirebilsin. Bu spor şüphesiz bilardodur.”